Cuma, Nisan 29, 2005

Ofisimden Günbatımı...

Günümüm %99' luk bölümünü yukarıdaki manzara yerine bilgisayara bakarak geçiriyor olmam pek de anlaşılır bir durum olmasa gerek.

Salı, Nisan 26, 2005

Batı Karadeniz... SİNOP

Sinop-Karakum Bir Doğu Karadenizli olarak her zaman görmeye alıştığım manzaralardandı yemyeşil ormanlar ve mavi deniz. Buna rağmen gerek Sinop gerekse Sinop' a giderken gördüğüm manzalar karşısında etkilenmediğimi söylersem yalan olur. Seyehatimize Trabzon' dan başladık ve 7 saatlik bir araba yolculuğunun ardından Sinop' a ulaştık. Sinop' a vardığımızda gece olmuştu. Etraf oldukça sessiz ve şehir daha erkenden uyumuş gibiydi. Sinop'da yaşadığımız ilk şok oldu bu bizim için. Neyse ki otelimizi kolayca bulduk. Otelimiz oldukça güzel; ahşap, ferforje, güzel bir mimari. Sinoptaki ilk gecemiz haritayı inceleyerek ve en yakın nereye gidebiliriz sorusuna yanıt arayarak geçti. Düşündük, taşındık ve karar verdik, en azından bir gün daha Sinop'ta kalacak ve şehri tanımaya çalışacaktık. İşte o bir gün, Sinop' u sevmemize ve bütün tatilimizi orada geçirmemize yetti de arttı bile. Takım Şelaleler Şayet sakin, doğayla baş başa, ailenizle huzur dolu bir tatil geçirmek isterseniz Sinop tam da size göre derim. Plajlar öyle kalabalık değil, yakanıza yapışan satıcılar yok, hava sıcaklığı baygınlık verecek derecelerde değil, denizi güzel, insanları sıcak, denizle iç içe, geceleri gidelebilecek barları, cafeleri mevcut. Fakat tatil beklentilerinizde hızlı bir gece yaşantısı varsa burada hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz. Yolunuz Sinop' a düşerse Teyzenin yerinde mantı yemeği, Ayışığı cafe restaurant' da canlı müzik ve denizin tadını çıkartmayı, takım şelaleri gezmeyi, karakumda denize girmeyi ve dondurmacı ve mısırcıların ard arda dizili olduğu caddede yürüyüş yapıp o lezzetli dondurmalardan yemeği sakın ihmal etmeyin. Konakladığımız Zinos Otel (Bu fotoğraf eşime ait)