Pazartesi, Ağustos 29, 2005

ANTALYA/KUZDERE

Pazartesi, Ağustos 22, 2005

ANTALYA/KEMER/PHASELİS

Perşembe, Ağustos 18, 2005

ANTALYA OLYMPOS-ÇIRALI

Tatilimin ilk günü bizim için hayal kırıklığı ile başladı. İnternetten yaptığım uzun araştırmalar neticesinde birkaç otel arasından seçimimi yaptım. Olympos a varışımız akşam saat 22 civarlarında oldu. Uzun ve bir o kadar da heyecanlı bir yolculuk olmuştu bizim için. Olympos a giderken geçtiğimiz yolar inanılmaz derecede karanlık, virajlı idi. Ara sıra gecen arabalar dışında yolda görülen tek aydınlık arabamızın uzun farlarının aydınlattığı bölümdü. Hafif bir korku da duymadığımı söylersem yalan olur. Zar zor otelimizi bulduk, tam bir hayal kırıklığı… Kirli çarşaflar, duştan akan soğuk su, bakımsız bir çevre… Ertesi gün ilk işimiz otel değişikliği yapmak oldu. İstikamet çıralı. Otel Bahçesi
Otelimiz inanılmaz güzel en azından bir öncekinden dolayı biz öyle hissediyoruz. Ama şunu gönül rahatlığı ile söyleyebilirim ki bu civarda olabilecek en iyi otellerden biri bana göre. Bakımlı bir bahçe, tertemiz, güzel dekore edilmiş odalar, zevkle seçilmiş mobilyalar. Çıralı-Sahil Bu kadar otel muhabbetinin ardından bu bölgeye gelindiğinde nereye gidilir neler yapılabilir sorularına gelince. Olympos adını ben ilk defa bir arkadaşımdan tavsiye niteliğinde duymuştum. İnternette biraz inceleme yaptığımda ise bir tatil mekânından farklı birçok özelliği olduğunu keşfettim. İlk önce biraz çıralıdan bahsedeyim. Antalya’dan kemere doğru ilerlerken ki yaklaşık 80 km. Çıralı tabelasının görünce soldan ormanın içinden ilerlemeye başlıyorsunuz. Yollar dar ve dönemeçli. Döne, döne çıralıya iniyorsunuz ve karşınızda tüm şirinliği ile çıralı. Konaklama yerleri genelde bahçe içinde pansiyon şeklinde, zaten sit alanı olduğundan öyle büyük yapılara ve doğallığı bozabilecek görünümlere izin verilmiyor. Sahil oldukça uzun ve kalabalık değil. Zaman, zaman mavi tura çıkan gemiler koya demirliyor ve yatlardan yayılan yüksek müzik çıralının yapısıyla tezat oluşturuyor. Deniz o kadar berrak ve tuzlu ki… Havanın Sıçaklığı Akdeniz’in ılık mavi sularında biraz olsun hafifliyor. Geceleri ise ayrı bir güzel. Sahildeki şezlonglara uzanıp daha önce hiç görmediğiniz kadar çok sayıdaki yıldızları seyredebilirsiniz. Bu bölgeye giderken yanınıza el feneri almanızı tavsiye ederim, geceleri ihtiyaç duyabilirsiniz. Şayet bir gün yolunuz Olympos ve Çıralıya düşerse sizlere tavsiyem Yanartaş, Phaselis, Kuzdere' yi gezmeniz, Olymposla özdeşleşen Kadir'in ağaç evlerini ve Bull Bar'ı görmeniz, Çıralı sahilde yer alan restaurantlardan Oleanderde yemek yemeniz olacaktır.(Birçoğunu gezdik ama bize göre en lezzeti yemek ve güzel servis oradaydı).